Furkan, Kur’an-ı Kerim’in isimlerinden biridir ve aynı zamanda sıfatıdır. Furkan; hakla batılı, haram ile helali, güzel ile çirkini, düşünce ve pratik olarak bir hayat düzeni ile başka bir hayat düzenini, mü’min ile kâfiri ayrı ayrı tanımlayıp aralarını ayırır. Farkı fark ettirir. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu insana fark ettiren en mükemmel ölçüdür.
Mekke döneminin ortalarında, Yasin Sûresi’nden sonra nazil olmuştur. Mekke müşriklerinin İslami daveti çeşitli yollarla engellemeye çalıştıkları, sosyal boykot uyguladıkları, Hz. Peygamber (s.a.v)’i gözden düşürmeye çabaladıkları, hakkında akıl almaz yalanlar yaydıkları bir dönemde nazil olmuştur.
Sûrenin konuları Yasin Sûresi’nin konularıyla benzerlik gösterir. Adını birinci ayetteki ‘furkan’ kelimesinden alır. Furkan hak ile batılın arasını tefrik eden, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden ayıran anlamına gelir. Sûre isminin sûre muhtevasıyla alâkası açıktır.
Sûrede Allah, Kur’an, Rasûl ana konu başlıklarıdır. Allah’ın vahdaniyeti ve azametinden sonra Allah’a kulluk anlatılır. Peygambere saygı, itaatin gerekliliği ve niteliği ortaya konur. Toplumun bunlara karşı geliştirdiği şüphelere ve itirazlara cevap verilerek reddedilir. Kafa karışıklıkları giderilir. Gerçeğe direnmenin sonuçları hatırlatılır. Ayrıca İslam’ın yetiştirdiği,ilahi eğitimden geçen müslümanların vasıfları ve farkı belirtilir. Salih mü’minlerin davranışları övülür. Âdeta bu yetişen şerefli müslümanların güzel ahlakına bakarak daha kolay karar verebilirsiniz denir. Müslümanlar olmasa insanlığın Allah azzeve celle katında bir değeri olabilir mi?
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.