Türk okurunun özellikle “Bozkırkurdu, Boncuk Oyunu, Siddhartha” adlı kitaplarıyla tutkulu bir ilişki kurduğu Hermann Hesse, yazar meslektaşlarının saygınlığını ve birbirini izleyen pek çok kuşağın sevgisini kazanmış, çeşitli dillere çevrilen yapıtı dünyanın her kıtasında okunan bir yazar konumuna ulaşmıştır. Hugo Ball’in Romantizmin ihtişamlı ordusunun son şövalyesi olarak nitelediği Hesse için Thomas Mann yazınsal etkinliğinin erken döneminde “kendime en yakın bulduğum, yazarlar arasından seçip en çok sevgiyle bağlandığım yazar” ifadesini kullanmış, Peter Handke 1970’te Hesse rönesansının doruk noktasında “Hesse hiç kuşkusuz ne yaptığını bilen, bütün değerlendirmelerden alnının akıyla çıkacak büyük bir yazardır” demiştir.
Yapıtında, yaşamın büyük karşıtlıklarını, iki kutbunu eğip birbirine yaklaştırma özlemiyle sanat yerine düşünceye başvuran Hesse, dünyanın ve evrenin kutupluluğu aşarak ulaşacağı birliği kendisi için en kutsal hakikat sayar.
“Öldürmeyeceksin”, Hermann Hesse’nin yazdığı çok sayıda denemeden yapılmış bir seçkiyi içeriyor; açık, samimi düşünceler ve doğrudan bir dille kaleme alınmış yazılar farklı dönemlerle farklı temaları bir araya getiriyor. Kitap beş bölümden oluşuyor: “Erken Dönem Düşünceler”, “Birinci Dünya Savaşı’na Dair Siyasi Görüşler”, “Dünya Görüşüne Dair”, “Edebiyat Yazıları”, “Geç Dönem Düşünceler”. Hermann Hesse’nin duru edebiyatını büyük neşeyle ve ilgiyle karşılayan okur için “Öldürmeyeceksin” başlıklı Seçme Denemeler görüntü bombardımanı ve bilgi kirliliği içinde yaşadığımız çağda düşünceleri sadeleştirmek adına iyi bir adım.